6 adet patlıcanın kabuklarını alacalı ya da tamamen soyup, acı suyu çıkması için tuzlu suda 10-15 dakika kadar bekletin.
Daha sonra durulayıp, kurulayın.
Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizip, üzerlerine fırça yardımı ile bolca zeytinyağı sürün.
Önceden 200 derecede ısıtılmış fırına verip, yumuşayana kadar pişirin.
Diğer yandan 1/2 çay bardağı zeytinyağ koyulmuş tavaya 1 adet soğanı söğüş olarak doğrayıp, pembeleşene kadar kavurun.
Daha sonra 3 adet yeşil biberi ve 8 diş sarımsağı halka halka kesip, soğanlara ilave edin.
Ardından 3 adet küp küp doğranmış domatesi de ekleyip, tuz, 2 kesme şeker ve az miktar su koyup, pişirin.
Pişmeye yakın 3 tutam ince ince doğranmış maydanoz ekleyip, bir kere karıştırarak ocaktan alın.
Pişen patlıcanları fırından çıkartıp, soğumaya bırakın.
Patlıcanlar soğuduktan sonra bir borcama yerleştirin.
Ortalarını bir bıçak yardımı ile kesip, yavaşça açın.
Hazırladığınız harç ile patlıcanların içlerini doldurun.
En son harcın suyunu da üzerlerine gezdirdikten sonra önceden ısıtılmış 170 dereceli fırına verip, pişirin.
İmambayıldı yemeği piştikten sonra fırından alıp, biraz ılındıktan sonra servis edebilirsiniz.
İmambayıldı isminin nereden geldiğine dair türlü rivayetler vardır.
Birinci rivayete göre, eski dönemde bir imam, karısı tarafından yapılan bu yemeği ilk kez yediğinden veya yemeğe katılan malzemenin maliyetinden dolayı bayılmıştır.
İkinci rivayete göre, gene eski bir zamanda bir imam zengin bir zeytinyağı tüccarının kızı ile evlenmiştir.
Eşinin çeyizinde bol miktarda kaliteli zeytinyağı bulunmaktadır.
Kadın ilk günlerde kocasına bu zeytinyağı hazırlanmış, içine domates ve soğan eklenmiş patlıcan yemeği hazırlar.
13.
günde yemek masasında patlıcan bulunmamaktadır.
Buna şaşıran imam artık zeytinyağının kalmadığını öğrenince üzüntüsünden bayılır.
Afiyet Olsun.